19.1.09

7 ay sonra bir kez daha: "Gerçekler bilinsin yeter"

"Gerçekler bilinsin yeter"
(Üç ayrı kimliğiyle Abdülkadir Aygan'ın ya da Türkiye'nin karanlık 22 yılının portresi)
Hakan Akçura210.35 dakika
Stockholm, Haziran 2008
Selamlar,

Bu kez, İsveç'te gerçekleştirdiğim ve internetten yaygınlaştırmayı seçtiğim pek alışılmadık türden bir videoyu -
sadece Türkiye'nin sanat ve kültür ortamına değil, on yıllara yayılan acıların ve akan kanın tartışıldığı tüm gündelik yaşam zeminlerine de - sunuyorum. Tüm siyaset, medya, hukuk kimlik ve kurumlarının bir kez daha sorumluluk ve samimiyetlerinin sınanacağı bir döneme bahane olsun, tek tek her türkiyeliye daha aydınlık bir gelecek için, gerçeğin bilgisi, gücü ve yolgöstericiliğini taşısın diye...

Video, ikinci "kayıt" videom. Adı "Gerçekler bilinsin yeter". Süresi 3.5 saat.

Videoda benım sorularıma cevap veren "kimlikler", Abdülkadir Aygan, "Abuzer" ve "Şerif" (Aziz Turan).


Abdülkadir Aygan 1977-1985 yılları arasında PKK militanı, 1985-1991 yılları arasında bir PKK itirafçısı olan, 1991-1999 yıllari arasında da Diyarbakır'da JİTEM elemanı olarak çalışan, 5 yıllık bir iç hesaplaşmanın ardından ailesiyle birlikte İsveç'e kaçarak, Türkiye'nin bu 22 yıllık birçok yanı karanlık kalmış, çok kan dökülmüş dönemine dair tüm bildiklerini anlatmaya karar vermiş bir insan.


Şimdiye kadar anlattıklarının çoğunun üstü örtüldü. Sadece JİTEM'e dair kimi aktarımları ait olduğu geniş bütün içinden seçilip ayrılarak Özgür Gündem'de yayınlandı. Musa Anter'in nasıl öldürüldüğünü de aktarması üzerine Hürriyet gazetesi sansasyonel bir buluşma organize etti ve Anter'in kızı ile Aygan'ı İsveç'te karşı karşıya getirdi. Attığı "babasının katiliyle buluştu" manşeti, Aygan'ın medyayla ilişkilerini sınırlamasına neden oldu. Çünkü o kabullendiği, ötesi itiraf ettiği, açık ettiği gibi birçok insanın katili olsa da, "Anter'in katili değildi".

Hayatını yazdı. Kitap, küçük bir alman göçmen yayınevince basıldı. Aygan, kitabın önsözünü yargıcı, toplamını özensiz buldu. Elindeki tek kopyayı bile dolaylı yollardan edindi. Kitabın yaygınlaşabilmesi çok şüpheli görünüyor.

Anlattıklarıyla iki toplu mezar açıldı ve JİTEM timlerince öldürülen "faili meçhul"ların kemikleri bulundu.

JİTEM'in de, Aygan'ın -sahte resmi kimliğiyle Aziz Turan'ın- da varlığını baştan inkar eden resmi çevreler, bu gelişmelerin ardından savcılık eliyle JİTEM üyelerine karşı bir dava açmak zorunda kaldı.


Bense uzun süre Aygan'la buluşmaya hazırlandım, binlerce sayfa belge okudum, internetin kolay ulaşılamayan forumlarında hakkında devam eden ya da zamanında yapılmış tartışmaları, kavgaları takip ettim. Ardından farklı bir kimlikle ve isveç gizli polisinin korumasıyla yaşadığı yerde onu bulup, ikna edip, ardından buluşup, güven verip, bu söyleşiye giden yolu açtım.

Onu ne aklamak ne de yargılamak istemediğime ve gerçek bir "portre" peşinde olmaklığıma inandı. İnandığı şey doğruydu. Bu ikimize de yetti.

Sadece çekinmeden aktardığı bildiklerini ve tanıklıklarını değil, bizzat işlediği suçları, hatta eski aşkına, maruz kaldığını düşündüğü ihanetlere, umutları ve duygularına dair cümlelerini de içeren, İsveç'te gerçekleştirilen bu izleyeceğiniz kayıt, 25 Mayıs 2008 tarihini taşıyor.

Ben bu kayıt sırasında sorularımı karşımdaki insanın kişisel tarihini belirleyen üç ayrı kimliğe, PKK'daki kod ismiyle Abuzer'e, JİTEM'deki kod ismiyle Şerif'e ve Abdülkadir ya da ailesinin seslendiği biçimiyle Kadir'e, bedeni üç ayrı yöne dönük, üç ayrı oturma biriminde ve üç ayrı gömlekle oturmuşken sordum. O ya da onlar da cevapladı.

Ama uyarıyorum, kaydı atlaya atlaya izlerseniz, aktarılan uzun öykünün aralara sıkışmış kimi çok önemli ayrıntılarını öğrenmekten, iki ayrı kimliğe sorulan sorular arasındaki güçlü bağdan ve oluşan portrenin kendi iç mantığını izlemekten geri kalabilirsiniz.





Bu linki, ticari olmayan kaygılarla, kişisel izlenme ve yükleme niyetiyle istediğinizce yaygınlaştırabilirsiniz.
Gazeteler, TV kanalları, haber siteleri, bu videonun akan ya da sabit görsellerini, ancak iznimle ve ismimi, eserin ismini ve yayınlandığı bu blog sitesinin linkini vererek yayınlayabilir. Aksine kullanım, cezai yaptırım nedenidir.
Tabii ki, seyredenlerin yorumlarını bu blogun en altına eklemeleri de beni çok sevindirir.

"Bu kaydı üzerindeki sis perdesi kaldırıldıkça, ne denli kirli olduğu yeniden, yeniden ortaya çıkan kirli savaşın tüm kurbanlarına, onların çocuklarına ve Kadir'in çocuklarına adıyorum."


Hakan Akçura
İsveç, Stockholm, Haziran 2008



Abdülkadir Aygan'ın verdiği resimaltı bilgileriyle, filmin sonunda yeralan fotoğraf ve belgeler:
(Önemli not: Bu fotoğraf ve belgeler sadece yanı sıra "Abdülkadir Aygan arşivi / Hakan Akçura / open-flux.blogspot.com" kaynak bilgisi eksiksiz yeralırsa, yazılı, görsel ve elektronik medyada alıntılanabilir ve yayınlanabilir.)



Abdülkadir Aygan, Adana Motor Meslek Lisesi'nde arkadaşları ve öğretmenleriyle (orta sırada, soldan üçüncü). Yıl 1976.



Abdülkadir Aygan, 1986-1987 yıllarında Adana Kapalı Cezaevi 18 nolu itirafçılar koğuşunda.



Abdülkadir Aygan, 1986-1987 yıllarında Adana Kapalı Cezaevi 18 nolu itirafçılar koğuşunda arkadaşlarıyla (ayakta, soldan üçüncü).


Abdülkadir Aygan, 1990 yaz aylarında Diyarbakır Jandarma Asayiş Komutanlığı karargahı Bölük Er Yatakhanesi'nde. (Önceki resimaltı A. Aygan'ın hatırlaması ve bilgilendirmesi ile değiştirildi.)



"Şerif" ("Aziz Turan" / Abdülkadir Aygan) 1990-1991 yıllarında Diyarbakır'ın Şehitlik semtinde yeralan JİTEM Bölge Grup Komutanlığı'nda. (Fotoğrafı çeken A. Cem Ersever - A. Aygan'ın hatırlaması ve bilgilendirmesi ile eklendi.)


JİTEM elemanları 1990-1991 yıllarında Diyarbakır'ın Şehitlik semtinde yeralan JİTEM Bölge Karargahı'nda toplu halde. Soldan sağa: Hüseyin Tilki, Fethi Çetin, Recep Tiril, İbrahim Babat, Abdülkadir Aygan, Ali Ozansoy. (Fotoğrafı çeken Adil Timurtaş.)


JİTEM elemanları 1990-1991 yıllarında Diyarbakır'ın Şehitlik semtinde yeralan JİTEM Bölge Karargahı'nda toplu halde. Soldan sağa: Abdülkadir Aygan, Adil Timurtaş, Hüseyin Tilki, Recep Tiril, Fethi Çetin, Ali Ozansoy. (Fotoğrafı çeken İbrahim Babat.)



JİTEM elemanı "çevirmen" Şerif /Aziz Turan (Abdülkadir Aygan), KDP lideri Mesut Barzani ile Diyarbakır Orduevi'nde (1992-1994 yılları arasında bir tarih) 



JİTEM elemanı "çevirmen" Şerif /Aziz Turan (Abdülkadir Aygan), KDP lideri Mesut Barzani, dönemin Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Necati Özgen ile Diyarbakır Orduevi'nde toplantıda (1992-1994 yılları arasında bir tarih)


JİTEM elemanı "çevirmen" Şerif /Aziz Turan (Abdülkadir Aygan), KDP lideri Mesut Barzani, dönemin Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Necati Özgen ve diğer katılımcılarla Diyarbakır Orduevi'nde toplantıda (1992-1994 yılları arasında bir tarih) 



Aziz Turan'ın (Abdülkadir Aygan) JİTEM maaş bordrosu


Aziz Turan'ın (Abdülkadir Aygan) Ordu Yardımlaşma Kurumu daimi üyelik belgesi 



Hakkında Tempo dergisinde çıkan haber ve röportajın özgün tam metinleri

No comments: